Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bahri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denize Ait, Denizel, Denizsel
- Güz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Payiz, Sonbahar, Hazan
- Uydu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyk, Gezegen
- Kadın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayan, Hatun, Hatun Kişi, Zen, Ayal, Karı, Eş, Avrat, Dişi, Hanım
- Sema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökyüzü, Gök
- Etik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre Bilimi, Ahlak Bilimi; Ahlaki, Ahlakla İlgili
- Yufka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Katlama, Zayıf
- Saltanatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli
- Deney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe
- Bağlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambalaj, İlhak, Paket, Saz
- Gıyaben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkasından, Uzaktan, Yokken, Ardelek, Görmeden
- Zaminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Endikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
- Büyükayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dübbüekber
- Lakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ama, Ancak, Fakat
- Kahve Parası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş
- Haraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Öfke, Sinir
- Dizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzüm, Kol, Saf, Seri, Sıra
- Masraflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalı
- Burjuva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentsoylu
- Zeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımar
- Saçma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz, Boş, Neşir, Absürt
- Oğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velet
- İddialı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savlı
- Özgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek
- Endüstrileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayileşmek
- Dâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
- Tacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı, Tüccar, Tecimen
- Şarap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakır
- Özür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
- Malzeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Materyal
- Sümkürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fınkırmak
- Moren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
- Pedal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklık, Ayakçak
- Din kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyanet, İlmek
- Muhatap Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak
- Yüzey Şekilleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Bozdurtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
- Yaşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Ömür
- Pişdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü