Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Başmakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
- Teoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilim
- Tömsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
- Güveni Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak
- Batış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Celallenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Büyüklenmek
- Namünasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Ucuzlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat
- Katkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Pay, Yardım, Ulama, Ek
- İhsan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Esvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Giyecek, Elbise
- İlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua, Lanet, İntizar
- Şirretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik
- Semen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semizlik
- Aşina Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Tanımak
- Mahzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı Deposu
- Linol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyma
- İdentik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Çoban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
- Mütevehhim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ödlek
- Kavuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpuş; Sidik Torbası, Mesane
- Hakeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Deniz Boyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil
- Başlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Serlevha
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- Ölçüştürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek
- Derecesinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Spekülatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgucu, Vurguncu
- Düstur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Şiar, Genel Kural, Formül
- Hoşluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
- Taharetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Sakametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
- Eskiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Kama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer, Takoz
- Kalbi Kırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Mülazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğmen
- Muin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Derme Çatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Uydurma, Üstün Körü, Bozuk Düzen, Önemsiz
- Sorgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstintak
- Dışsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haricî
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü