Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiş
- Paravana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paravan
- Kıvırcık Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- Merhume kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahmetli
- Elzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Lazımlı, Zaruri, Çok Gerekli, Vazgeçilmez
- Suspus Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Uzanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Ulaşmak, Yetişmek
- Dürülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak, Sarılmak, Toplanmak
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Darbımesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar Sözü, Atasözü
- Oflaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefis, Enfes, Fevkalâde, Güzel, İyi, Mükemmel, Güzel
- Önlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Tedbir, Tılsım
- Bilgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlim, Bilimci
- Sap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Kabza, Kök, Saplak, Gövde, Tutamak, Kabza
- Mütedeyyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Dinselci
- Manzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
- Emir Subayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaver
- Hazfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Gidermek, Kaldırmak, Silmek
- İkramiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Mükâfat, Prim
- Masraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider, Harç, Sarfiyat, Harcama, Araç Gereç
- Anlaşılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Galiba, Mahsus, Muhtemelen
- Pervasızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmadan
- Kazandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- İstifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcı
- Badire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
- Amansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsafsız, Acımasız
- Mağlubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Maraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga, Anlaşmazlık
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Şenaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Kötülük
- Yasaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Menetmek
- Deney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe
- Şirret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Geçimsiz, Huysuz, Yaygaracı, Kavgacı
- İratçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
- Gücenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün
- Şerait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullar, Şartlar, Vasat
- Mısır Yasemini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasemin
- Yalıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak; Fakir; İnsan, İnsanoğlu
- Teker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekerlek
- Zikıymet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kıymetli
- Hissedilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü