Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aksırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Çalıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet
- Sonsuza Dek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen
- Verilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Sürücülük Vesikası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
- Harbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harbi
- Çalıdikeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Çalı
- Talvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak, Hangar
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Götürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asansör
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Jeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimci
- Yüzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplamak
- Nasihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Alaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalaz, Kıvılcım, Yalım
- Hışımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sinirli
- Ekşimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kesilmek, Kıçkırmak, Sırnaşmak, Somurtmak, Turşumak, Utanmak
- Bariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirgin, Açık, Göze Çarpan
- Denizaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sualtı Kayık, Tahtelbahir
- Tanımlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarif Etmek
- Celâdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Bahadırlık, Kahramanlık
- Güdü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saik
- Göğerti Satan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manav
- Lakırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Konuşkan
- Bağdarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
- Yamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömekçi, Nöker, Yardımcı, Yardak, Çırak
- Futbol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Topu
- Büzüktaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Mezun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmiş, İzinli, Yetkili
- Yarımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtık
- Sufi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
- Buluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcat
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Muhalif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Karşı, Karşıt, Yanaz
- Önemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ciddi, Mihver, Muazzam, Mutena, Mühim
- Bakıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah
- Kele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa, Tosun
- Cadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Caduger
- Mürai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
- Yapamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü