Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aşama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
- Güçlükler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülat
- Sivri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Palamut, Batıcı
- Mukabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı, Rağmen, Karşılık
- Ümmî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumaz, Sevatsız
- Teveccüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüz, Yakınlık Gösterme, Çevrilme, Yönelme, Sevgi, İlgi
- Emreylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
- Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Nakletmek, Atmak, Çalmak, Dayanmak, İletmek, Katlanmak, Öldürmek, Sevk Etmek, Sökmek
- Gümbürdemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Sarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Buhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Sütnine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daye
- Dizgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Tertip, Nizam
- Getirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbetmek
- Yapma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Yapay, Yapmacık
- Eşantiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Bedavalık
- Efsane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Paçarız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Sıdk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Tablo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keste, Levha, Manzara, Resim, Genel Görünüm, Görü, Çizelge, Cetvel
- Diksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleme Biçimi
- Özgeçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Yaşam Öyküsü, Otobiyografi
- Arazi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak
- Müstafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstifa Eden, Çekilen
- Temizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtmak, Almak, Çalmak, Kazımak, Öldürmek, Tüketmek, Yok Etmek
- Diretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnat
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Mıhsıçtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Yıldırımsavar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paratoner
- Diri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Sağ, Güçlü, Zinde
- Zarar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Kaybetmek
- Müzevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Ara Bozucu
- Şopar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küstah, Şımarık, Yaramaz
- Büyükanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Nene
- İhtimalî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Taltif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Okşama, Gönül Hoş Etme, Ödüllendirme
- Dargın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün; Soğuk, İlgisiz
- Yatırım Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maya Koymak
- Bu An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Mezra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekenek
- Buharlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Buğulaşmak, Tebahhur Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü