Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yldrmsavar ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Talip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek
- Ceviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koz, Yangak
- Parlamento kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay
- Papaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peder
- Egemenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet, Hükümranlık, Buyruk, Hüküm
- Çünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zira, Şu Yüzden Ki, Bu Nedenle Ki
- Laf Anlamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Tahaşşüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak
- Aygıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Araç, Alet
- Zorlukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç
- Nallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlamak, Öldürmek
- Zaviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak
- İşlev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fonksiyon, Görev, Vazife, İş Görme Yetisi
- Klasikleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşme
- Kaynar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Yarım Akıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Taaccüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşma
- Yavrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurmak
- Köy Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy
- Pansiyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınakçı
- Rab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, İlah, Allah
- Şansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Dide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Kavuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpuş; Sidik Torbası, Mesane
- Katkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Pay, Yardım, Ulama, Ek
- Aceleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Esbak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Geçmiş
- Kalıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras
- Zindan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örs, Hapis Yeri
- Hoşlanmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, Yermek
- Otama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
- Şifahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Sözel, Ağızdan
- Vasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varan, Ulaşan, Birleşen
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Iskatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezarlık Dilencisi
- Tırsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Korkmak, Ürkmek
- Sütlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
- Mamacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü