Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ağır Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Adilane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletçe, Hakça, İnsaflıca
- Andropoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş Dönümü
- Yarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Yara
- Yekpare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Tek Parça
- Tarla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Yom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur, İyi Talih; İyi Haber
- İpotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutu, Rehin
- İvaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Ödün, Taviz
- Hibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Kaba Et kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Caduger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadı
- Uzlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Barışmak, Geçinmek
- Uğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şans, İyilik Kaynağı, Meymenet, Kadem, Amaç, Gaye, Hedef, Sur, Talih, Yol, Erek; Jüpiter, Müşteri
- Gayrisafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Katışık
- Usanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezmek, Bıkmak, Kanıksamak, Yılmak
- Hapşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Lağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay
- Metotsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
- Marj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- İtidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilım, Soğukkanlılık, Aşırı Olmama, Ölçülülük
- Esenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Sıhhat, Selam Et, Afiyet
- Ülke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Diyar, El, İklim, İl, Memleket, Mülk, Toprak, Yer
- Uyuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Mürgülemek
- Janjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanar Döner, Yanardöner, Şanjan
- Beis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Uygunsuzluk, Kötülük, Zarar
- Sınırlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamak
- İllet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Bozukluk, Neden, Sebep, Zehle Döken
- Temkinlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakar
- Tren Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Değnekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahya
- Gevşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
- Sakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Çirkin, Kaba, Sıkıntılı
- Lakonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Veciz
- Etkilenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir
- Yoklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Araştırmak, Bakmak, Kontrol Etmek
- Borcu Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmale Kalmak
- Erketeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Kesenekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
- Fonksiyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel
- Rutubetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü