Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Yamalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamamak
- Paralıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin
- Erteleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecil, Tehir, Talik
- Donatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teçhizat
- Zikredilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
- Savaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş, Cenk, Harp, Kavga, Muharebe, Mücadele, Sefer, Uğraşma, Didişme
- Pingpong kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masa Topu
- Sergileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir
- Bürokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmiyetçilik, Kırtasiyecilik
- Yıpranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, Aşınmak, Harap Olmak
- Görmezlikten Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezliğe Vurmak
- Arna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanal
- Kurusıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Blöf, Korku
- Meteor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı, Ağma
- Çürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Temelsiz, Boş, Dayanıksız, Sakat
- Dolanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim
- Gayrimemnun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kızgın, Küskün
- Tahril kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi
- Karınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftleşmek
- Politikacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasetçi
- Çingene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Cimri
- Mahcup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan
- Şu Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Vakit, Şu Tapta
- Mini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Ufak
- Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- Kalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baki, Kalıcı, Ölümsüz, Zevalsiz
- Akın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Atak, Dere
- Yabanıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
- Redaktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
- Bir Cür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Çocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
- Aferizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarcılık
- Niteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Düz, Kepaze
- İnfilak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Sultan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişah
- Kıyamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet
- Cebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor
- İltizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesenek
- Es kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl; Duygu; Esenlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü