Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şifahen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
- Itır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esans, Koku, Güzel Koku, Bur
- Haricen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dıştan
- Eriyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Web kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Tor
- Arıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur
- Ahşap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kereste, Tahta
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Aydınlatılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münevver
- Muvaffakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı
- Ole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Yük Odası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
- Sıyanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak
- Vaziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum, Hâl, Tavır, Yer
- Modülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim
- Cemetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Bir Araya Getirmek
- Himaye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak
- Sıskalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak
- Dalgalandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurmak
- Ekstranet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış Ağ
- Köpek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İt
- Fitnekârlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Ballıdarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncir
- Hıfzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Ezberlemek, Saklamak
- Tapa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç, Tıpa
- Bembeyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apak
- Kapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Kantar, Tele
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Gürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feyz, Bereket
- Mürettiphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizgiyeri
- Budur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Şırlağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
- Hercai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken, Yeltek
- Çetene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenevir
- Yordamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Yakışıklı
- Yağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Adilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık
- Çerağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kandil, Mum
- Aka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağa, Ağabey, Büyük
- Tümör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Vejetasyon, Bağa, Neoplazma
- Raptetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü