Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İhtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlılık, Güçsüzlük, Zayıflık
- Eğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Oyalamak, Durdurmak, Durdurmak; Avutmak
- Günahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr
- Taşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahiş
- Selamat Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah?a Ismarladık
- Tat Alma Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Başörtüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
- Hüdahafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah?a Ismarladık, Eyvallah
- Şartlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
- Mertçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitçe
- Eğrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Su Çevrintisi, Girdap
- Ağarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlaşmak, Aklaşmak, Aydınlanmak
- Silahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatçı
- Eşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Astana, Başlangıç
- Bağban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçıvan
- Dalda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye; Korunmuş Yer
- Hasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
- İstirham Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek, Yalvarmak
- Haya Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Konferansçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Fırıldakçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Arz Cazibesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Çekimi
- Duluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakak, Yüz
- İkramiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Mükâfat, Prim
- Kaçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Divane
- Cilve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naz, Eda, İşve, Tecelli
- Sınaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
- Kovuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip Etmek
- Kurulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Yüze Gülücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Riyakâr
- Kumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Kumsal
- Mezarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömütçü, Sinci
- Dolanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim
- Yellencek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıncak, Tahterevalli
- İbne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnek
- Korniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Pervaz
- Dindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Teşkil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Meteorit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göktaşı
- Başçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önder
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü