Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Üşenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erincek
- Tasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü
- Muayyen Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek
- Hezimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi
- Orostopolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Dolap
- Çalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tafralı, Havalı, Kibirli
- Gezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran Etmek, Dolaşmak, Başvurmak, Bulunmak, Dolanmak, Gitmek, Görmek, Yürümek
- Yeteneksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
- Özdevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomatizm
- Hamule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
- Müdevver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlak
- Büsbütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, İyiden İyiye, Sırf, Temelli, Hiç Eksiksiz Olarak, İyice
- Avunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Teselli Bulmak, Müteselli Olmak, Oyalanmak, Aldanmak, Yetinmek
- Pürneşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Beraber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
- Muhtaç Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
- Başkaldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi
- Göymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Savsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır, Aheste
- Pürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özleştirmen
- Mehabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yüce
- Kotarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Bitirmek, Boşaltmak, Hazırlamak
- Ağızsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Yumuşak Huylu
- İdarei Maslahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluruna Bağlama
- Kızılca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızamık, Kızıl
- Tel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lif, Makara
- Başıdinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Kargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak, Kamış
- Malikâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk, Yurtluk
- Ombudsman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Denetçisi
- Bahşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Sunmak
- Sıvı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayi, Likit
- Büyükler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkân, Kibar
- Yadigâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç, Anı, Armağan, Hatıra, Andaç
- Çekinmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz
- Efsunkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici, Büyülü, Sihirli
- Orman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşe
- Çizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Davranış, Tutum
- Sırf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Salt, Tamamıyla, Büsbütün, Ancak, Baştan Aşağıya Kadar
- Bir Lahzada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü