Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Örfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törece
- Can Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak
- Girişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşebbüs
- Jant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspit
- Yazıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Yazman, Kâtip
- Mersiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu
- Yolculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Gezi, Sefer, Yol
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Danaburnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök Kurdu; Aslanağzı Çiçeği
- Kusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Reddetmek
- Sancımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Burulmak, Tutmak
- Üstenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit
- Psişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel
- Dalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
- Sözünübilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Parçalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölme
- Eşey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Ortada Olmaksızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
- Cefakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa Eden, Cefa Çeken
- Misafirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukluk
- Hemşire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil
- Siyasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Politika, Siyaset
- Başvurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat Etmek, Gezmek, Gitmek
- Sırlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- İnceden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu
- Gerileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Evham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Vehim, Vesvese
- Tavassut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık, Ara Bulma, Araya Girme, Aracılık Etme
- Tamtakır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bomboş
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Mahzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Çekince, Sonuç Kötülüğü
- Nebula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Beyinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Beceri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Ustalık, Maharet
- Zaruri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Mecburi, Elzem, Gerekli
- Maatteessüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maalesef
- Müptelalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptila
- Buz Yalağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalak
- Özenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtina Etmek, Yeltenmek
- Şömiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek
- Sölpümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü