Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çodar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Çeyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtte Bir
- Yamaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
- Yetişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Yetişmiş
- Berelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Kâbus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabasan, Sıkıntı
- Kredisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibarsız
- Gök Kubbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök
- Pişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Kedi
- Müstehlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Sulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suvarmak
- Duyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, Hasse
- Cuma Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma
- Acınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Mutasavvıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sufi, Gizemci
- Leğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havsala
- Çul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Giysi
- Beslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doyurmak, Yetiştirmek, Bakmak, Desteklemek, Eklemek, Katmak
- Arpa Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bira
- Kasınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kramp
- Yürütüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfaz
- İstikrah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
- İhmalkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklık
- Eğleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet
- Viladet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğuş
- Çözümleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Analiz, Tahlil
- Erken Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Takas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- İbra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- Mevzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Konu, Laf, Sadet
- Latif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Yumuşak, Hoş, Gökçer Yepelek
- Mükemmel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, İdeal, Harika, Kâmil, Komple, Şahane, Tam, Kusursuz, Yetkin
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- Çıtak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kaba
- Gezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyyah
- İthaf Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adına Sunma, Armağan Etme
- Çençen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Yöndemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydavcı, Sürücü, Şoför
- Kaçınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Gocunmak, Kaçmak, İmtina Etmek
- Serpuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü