Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çikolata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtimil
- Gözsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Not Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
- Obsesyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takınç
- Söz Açmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahsetmek
- Firkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılış, Ayrılık
- Hamiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Not, Ek Cümle, Eklenti
- Kepenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Koordinatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümcü
- Yanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Çarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eski, Sakat
- Onarsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarziye
- Baliğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erin
- Irlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türkü
- Dasitan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan
- Protesto Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Reddetmek
- Depremyazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sismograf
- Özdevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomatizm
- İşleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Âmâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
- Mücevherat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs Eşyası, Cevahir
- Çekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Çok Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- İnfilak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlama, Bösme
- Oryantalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkiyat
- Dinamizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk, Diriklik, Gürelilik, Devimselcilik
- İster kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, İcap, Lüzum
- Müessif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acı, Acınacak
- Kehanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhinlik
- Müteyakkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Çatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensup; Çatık
- Kesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Akbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar
- Nevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tür, Çeşit
- Koşulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihak
- Esindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlham Etmek
- Ketmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
- Engelleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
- Müsamere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam Eğlencesi
- Duralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü