Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çarpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Hızla Değmek, Başına Geçmek, Atmak, Çalmak, Çırpmak, Dövmek
- Üzüntülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
- Atama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Nakil, Tayin
- Şehla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Şaşı
- Nakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para, Akçe, Akça, Likit
- Sekreter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazman
- Susmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakit
- Mal Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Gelmek, Oturmak, Patlamak
- İtibar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek
- Tezahür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Terane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Makam, Nağme
- Marazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıksal
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- İlerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kalkınmak, Yürümek
- Morfem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbirim
- Doğrultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Yön, Cihet, Taraf
- Alegori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Yancık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cep, Kese, Cüzdan
- Zafer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utku, Başarı, Yengi
- Tatbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliye, Pratik, Yerine Getirme, Kullanma, Karşılaştırma, Uygulama
- Faça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Giysi, Surat, Yüz
- Fehva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Deyim, Kavram, Terim
- Ve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ma
- Iğrıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yalan
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Velet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Oğul
- Denetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfettiş
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Karındaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Asilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırmak
- Vezinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Dayanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
- Mukadder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçınılmaz
- İrmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Un, Yarma
- Mutabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birge, Uygun, Yekdil, Uyumlu, Özdeş, Uyuşmuş, Uygun Olan
- Fatalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Yazgı
- Yallah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi, Yürü, Git
- Centilmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgülü, Kibar, Çelebi, Terbiyeli
- Haşarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaramaz, Nadinç, Ele Avuca Sığmaz, Huysuz, Azgın
- Arada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Kez, Ara Sıra, Zaman Zaman, Seyrek Olarak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü