Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İşkence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı Eziyet, Azap
- Hamilelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebelik
- Taşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Göçmek, Kalkmak, Nakledilmek
- Refahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh, Rahat
- Dürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak
- Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü
- Pres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırıcı, Mengene, Baskı, Cendere
- Devre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönem, Fasıl, Çevrim
- Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El
- Şefkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecenlik
- Harıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Yanmak
- Ofans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak
- Ateş Parçası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Canlı
- Talih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Devlet, Devran, Kader, Kısmet, Nasip, Sur, Şans, Uğur, Yıldız
- Bazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimi, Kimisi
- El Uzluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
- Baylanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak, Şımarmak
- Partner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Ortak
- Can Sıkıntısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım
- Karabasan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabus, Kâbus
- Çarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Gülgûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pembe
- Kaynata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayınpeder
- Makûs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz, Kötü, Ters
- Hırs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Tamah, Ateş, Harislik, Hınç, Öfke, Soğumsuzluk, Aşırı Tutku, Kızgınlık
- Böğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğürmek
- Ahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam
- Işıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Mutlu, Ziyalı
- Sakınım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, Tedbir
- İktidarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- İnce Yapılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Zayıf
- Yüzyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asır
- Hoşur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Dolgun, Kaba, Şişman
- Abır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Haya, Haysiyet, Hürmet, Kadir Kıymet, Kıyafet, Şeref, Üst Baş
- Okumuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuryazar, Aydın
- Mücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
- Nan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- Donatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teçhiz
- Nasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
- Daldalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınmak
- Keke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü