Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İzafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Nispilik, Bağıntılılık, Görelilik, Rölativite
- Yadigâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç, Anı, Armağan, Hatıra, Andaç
- Kabartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek, Çıkıntı, Kabarcık
- Kalensöve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksük
- Kırkmerdiven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik Yokuş
- Spor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden Eğitimi, Jimnastik; Üreme Cisimciği
- Sakınmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Sık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif
- Bütünleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmal, Tamamlama
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- Taciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin Etme
- Azılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azgın, Yaramaz, Korkunç
- Tekabül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
- Örf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Anane, Gelenek, Adet
- Tariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğneleme, Taşlama, Dokundurma, Taş
- Müdebbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
- Terakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek
- Çalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz, Enstrüman
- Kronometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreölçer
- Mızrap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgıç, Kemik, Maden, Tezene
- Kaşkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Tanıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
- İktidarsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük
- Sezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feraset, His, Tehaddüs
- Düze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doz
- İnfilak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Cüretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız, Yürekli
- Çeşitlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelpaze
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Işıldayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Binmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Katılmak
- Düşük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Uşak Saldırma
- Suçüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürmümeşhut
- Kement kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Urgan
- Merkür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzıtilek, Utarit
- Neşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Saçma, Yayma, Yayım
- Arınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek, Rahatlamak
- Lider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önder, Reis, Şef, Kösem
- Gökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavi, Semavi, Latif Gökçek
- Feveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırma, Kaynama; Birdenbire Öfkelenme, Köpürme, Parlama
- Ikınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü