Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Üstad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Dosdoğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Doğru
- Derebeylik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feodalite
- Zahire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşlık, Tahıl, Azık
- Yumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkamak
- Hazin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acıklı, Elim, Dokunaklı, Okunaklı, Hüzünlü
- Bakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Kapılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Müncezip Olmak
- Ceylan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geyik, Ceren, Ahu
- Şule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalım
- Boşkap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabak
- Salahiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
- Mebusluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekilliği
- İnfisah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dağılmak, Kokuşmak
- Hileci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz, Hilekâr, Madrabaz, Oyunbaz, Oyuncu, Soytarı
- Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Kupür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
- Kanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
- Kaydetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Yazmak, Yazımlamak, Saptamak, Almak, Karşılamak, Not Etmek
- Mıymıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ataletli, Lenk
- Gıda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besin
- Şartlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullanmak, Güdülenmek
- Saplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Çakmak, Sançmak, Sokmak
- Zir Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp
- Dini Hikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menkıbe
- Tecelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Kader, Belirme, Görünme
- Gerekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Esas, Münasebet
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- Bulunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
- Kendince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Safderun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Gaddarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasızlık
- Operasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İşlem, Eylemce
- Kaşındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isırmak, Yemek
- Konsept kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Görüş, Kavram, Tarz
- Rastlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Karşılaşmak, Rast Gelmek
- Evlilik Akdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nikâh
- Elzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Lazımlı, Zaruri, Çok Gerekli, Vazgeçilmez
- Dakika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Zaman
- Gevrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- Kâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü