Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dakika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Zaman
- Feshetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek
- Kibritçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Zat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
- Kasten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
- Şembe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumartesi
- Mükedder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Üzgün
- Lav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürük
- Endeks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, Gösterge
- Bastık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
- Havlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silgi
- Mevlit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Enteresan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlginç, Meraklı, İlgi Çekici
- Mesture kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
- İtila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
- Üğrüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasyon
- Kontekst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Çevre
- Halen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Şimdi Bile, Şimdi, Şimdice, Hâlâ, Şimdilik, Şu Anda, Bugünkü Günde
- Göğüslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Katlanmak, Karşı Durmak
- Otomatizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
- Bitirimhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarhane
- Mizaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Huy, Karakter, Sağlık, Tabiat, Yaradılış, Doğa
- Âşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Tutkun, Ozan, Sevdalı, Meşhur, Müptela, Yangın
- Hatip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmacı, Aytaç, Natık
- Se kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üç
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Çetir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Meneviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hare
- Fitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Fitnelemek
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Muavin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Yar
- Avuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- İşkillenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Pirelenmek, Şüphelenmek
- İncimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Kırılmak
- Lup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Lavabo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yunakça, Ayakyolu, Hela, Musluk, Tuvalet, Yüznumara
- Şar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kent, Şehir
- Öncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezeli
- Tümel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külli
- Anatomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşrih, Gövde Bilimi, Gövde Yapısı, Yapı Bilimi, İnsan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü