Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü
- Viyaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Çığırmak
- Arlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Şamandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzertop
- Hoşbaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu
- Basma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gübre, Matbu, Tezek
- Diriltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhya
- Alarm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Heyecan Sinyali
- Bağrış Çağrış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata
- Jokey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binici
- Aslında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
- Dümdüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Sade
- Meteor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı, Ağma
- Seksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Oturum
- Hoca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahunt, Molla, Muallim, Öğretmen
- Tükenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Erimek, Geçmek, Sönmek, Hiç Kalmamak, Sona Ermek
- Elulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Yamak
- Hükûmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar
- Mütercim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
- Zararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokuncalı, Muzır, Tahripkâr, Kötü, Muzır, Olumsuz, Pis
- Kurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
- Arap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenci
- Süspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıltı
- İlerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kalkınmak, Yürümek
- Eleştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Militanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşkanlık
- Kocalar Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi
- Sayma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, Telakki
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Sızmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Sıvışmak, Yayılmak
- İzlenim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntiba, Teessürat
- Silecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Vurdumduymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
- İstelagmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikit
- Lektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Özenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtina Etmek, Yeltenmek
- Taharetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Vesikalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Şin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Leke
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü