Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Meteor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı, Ağma
- Tedirgin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Sarmak, Yemek
- Nişasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ket
- Mamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır
- Umman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talay, Okyanus
- Ortalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasat, Vasati, Yaklaşık
- Kumla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş Kumsal, Plaj
- Vuraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Raket
- Rakam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı, Miktar, Nicelik
- İkrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenme, Tiksinme
- Ala Bezek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca
- Volkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağ
- Laboratuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylik
- İçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Oflaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefis, Enfes, Fevkalâde, Güzel, İyi, Mükemmel, Güzel
- Net kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Seçik
- Seyirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümlük
- Sımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Kırmak, Yenmek
- Prizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
- Karşıtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleyhtar
- Fevkalade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
- Kevgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç, Süzgeç
- Yemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Muazzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koskoca, Görkemli, Güçlü, Önemli, Koca
- Rağmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmayarak, Karşın, Mukabil
- Kıyaslama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukayese, Karşılaştırma
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Yalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Uydurma, Dolma, Mantar
- Kesilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Yorulmak, Bitkinleşmek, Makaslanmak, Kapatılmak, Beğenmek, Benzemek, Dönmek, Durmak, Ekşimek
- Feyiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimlilik, Bereket, Mutluluk, Gürlük, Ongunluk
- Ahali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
- Borazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Tenis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alantopu
- Münafıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinsilik
- Fırsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
- Sadece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Hemen, Sade, Yalnız, Ancak, Tekçe
- Konkasör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkıran
- İzdivaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
- Yırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
- Alalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Mahzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Çekince, Sonuç Kötülüğü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü