Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budamak
- Düstur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Şiar, Genel Kural, Formül
- Belgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Sarih
- Müsennem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Gül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiçek, Kızılgül
- Serdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Koymak
- Hinoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz
- Korkakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak
- Muharebe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Patavatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Müdahale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Karışmak
- Medahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
- Kâhinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet
- Fonolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilimci
- Öğle Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
- Bütünlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Ahmaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönlük, Hamakat
- İş Bıraktırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokavt
- Kibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
- Gelir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, İrat, Hasılat, Medahil, Varidat
- Mancana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıçı
- İcap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
- Koklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- Mecnun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Çılgın
- İzlev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlev
- Doyurucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırıcı, İnandırıcı, Tatminkâr
- Lâtife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra, Şaka
- Çamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balçık, Harç
- Tasfiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Tehdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
- Sonradan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilahare
- Ten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
- Kızgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Öfke
- Direngen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçı, Anut, Muannit
- Dil Kavgası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Eskimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
- Kartalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
- Cahiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Enişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küreken, Yezne
- Usûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Tarz, Yol, Yöntem
- Tazim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ululama
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü