Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yoklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Araştırmak, Bakmak, Kontrol Etmek
- Tornistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersyüz Etme
- Vurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevdalanmak
- Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
- Vuzuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aşikârlık, Aydınlık
- Kazma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külünk
- Sebze Nevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırasa
- Eklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Boğum, Mafsal, Oynak
- Mutasavvıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sufi, Gizemci
- Hanende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Şarkıcı
- Ayın On Dördü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay
- Fikir Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirmek
- Kimlik Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
- Sarkıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Salmak
- Kupür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
- Şiddetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğin, Sert, Acı, Aşırı, Güzel, Kızgın, Korkunç, Kuvvetli, Yüksek
- Sur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Duvar, Hasar, Talih, Uğur, Şans, Kale Duvarı
- Flört Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Kırıştırmak, Konuşmak
- Eşkıya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şâki, Harami, Kuldur, Haydut, Kır Hırsızı
- Hissedar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paydaş, Ortak, Paycı
- Muaheze Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Kınamak, Paylamak
- Aradan Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Sataşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Yapışmak, Çatmak, Rahat Bırakmamak, Takılmak, Musallat Olmak
- Yırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Pejmürde, Arsız
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- Elvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacalı
- Ziyadesiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazlasıyla
- Kılıbık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratağız
- Kargışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lain
- Taze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
- Apansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansız
- Belirten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamlayan
- Ergen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr
- Tahvil Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek
- Gelişememiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Departman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbölümü, Bölüm
- Lahza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Göz Kırpımı
- Yeterlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlik
- Alçakboylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- İncitmebeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanser
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü