Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yemeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tülbent, Çit, Değirmi, Yazma, Ayakkabı
- Ağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Koca
- Karton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavva, Kalın ve Sert Kağıt
- Bulunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
- Siriderya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyhun
- Lahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal
- Doğurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
- Denge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Muvazene
- Bağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görece, İzafi
- Lök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Battal; Macun, Lökün
- Çarpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Yasasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunsuz
- Pikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
- Sığırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Çobanı
- Nısfınnehar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğlen
- Doymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak
- Hazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek
- Kazanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Tevcih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Mâni Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Önlemek
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Zahiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüşçe, Görünüşe Göre, Şeklen
- Nebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Peygamber, Savacı
- Akıllanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslanmak
- Ağır Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Susam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsen
- Anlamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Beyhude, Boş, Herze, Yersiz
- İkirciklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Muhaberat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşmeler, Salıklaşmalar
- Lodos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney, Boz Yel, Ak Yel
- Düzenbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Hileci, Düzenci
- Fakirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Baltalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabote Etmek
- Çene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarık, Köşe
- Tepirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
- Sudager kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı
- Tutum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Ekonomi, Gidiş, Hâl, Hareket, Hareket Tarzı, Hesap, İdare, İktisat, Seçenek, Şekil, Tavır, Yol
- Tul Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- İmleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Müdür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü