Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Susam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsen
- Merkez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
- Bilmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere, Kazara, Yanlışlıkla
- İvedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
- Hakem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıcı, Yargıç
- Bitiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlemek
- Tembellik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pineklemek, Üşenmek, Yüksünmek
- Spesiyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel
- Hurdahaş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak
- Tehir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Ab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Tabankeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekecek
- Ayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl, Hale
- Sabah Erkenden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seher Tezden
- Hicivci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergici
- Kıpır Kıpır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat
- İhtimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belki, Olasılık, Şans, Belki, Ola Ki
- Hamarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Tavış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
- Tasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin
- Encam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Akıbet, Son, İşin Sonu
- Savaşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharip, Cengâver
- Seyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyüş, Gidiş, İzleme, Temaşa, Piknik, Bakma, Eğlendirici
- Aksiyoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar
- Sıkıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
- Işınım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyasyon
- Sağlığını Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- Eziştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartaklamak, Tepelemek
- Keş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Ayyaş, Esrarkeş
- Tartar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pesek
- Sorutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Ecnebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancı, El, Ağyar
- Seyretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Arama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol
- Mıhlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Sabit
- Şantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
- Metruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
- Çekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak, Kaçınmak, Korku, Saygı, Utanmak, Ürkmek, Cesareti Olmamak, Kendine Çekmek
- Seyelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akma, Akıntı
- Dantelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalı
- Havadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayı, Torpil, Velinimet, Havası Bol, Yeleken, Yeles
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü