Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vermemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
- Tayin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
- Sıhhi Tesisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Döşemi
- Ağı Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baldıran
- İhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
- Volatilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik
- Mai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavi
- Terhis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Terk Etmek
- Abır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Haya, Haysiyet, Hürmet, Kadir Kıymet, Kıyafet, Şeref, Üst Baş
- Acılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylama, Sançma, Zehirleme
- Tabiiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Milliyet, Tebaalık, Uyruk, Vatandaşlık, Bağımlılık
- Kapsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şümul
- Zarar Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Kötülük Etmek
- Değerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem Vermek, İtibar Etmek
- Mat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Zahmetkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi
- Yalınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleşmek
- Mezür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Soğukkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakin, Serinkanlı
- Lahana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelem
- İhtimam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hizmet, Özen, Özenme, Dikkatli Davranma, İtina
- Övünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahir, İftihar, Kıvanç, Mübahat
- Burhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt; Belgit
- Refakatçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlikçi
- Debriyaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavrama
- Açacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açkı, Anahtar, Kalemtıraş
- Kahpecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örekçi
- Tahammül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
- Tensik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Yoldaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Yaren
- Muhafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu, Sakınan
- Haksızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizce
- Çakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, Yara
- Gazaplandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Felsefe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce Bilim, Hikmet
- Gâvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, Acımasız, Merhametsiz, İnsafsız, Gaddar
- Seyyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akışkan
- Özet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Sonuç
- Rab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, İlah, Allah
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü