Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tayin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
- Ebedî Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
- Siftinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Berbat
- Bezeksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın
- Dinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
- Beyhude Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- İhtiyatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet
- Ferdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsi, Özel, Bireysel, Kişisel, Tek Başına, Tekçe
- Numaratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayaç
- Yıprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Güçlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Marifetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Vâkıf Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Öğrenmek
- Adaptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlaç
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Akşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece
- Bütünüyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Top
- Telaşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Dağılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Mahlul
- Çevirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercüman, Dilmaç, Mütercim
- Acınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Bilmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmaca, Muamma
- Tepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Höyük, Yığın
- Komut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir
- Rendelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontaçlamak
- İptila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Müptelalık
- Gaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Hedef, Maksat, Meram, Murat, Uğur, Yol, Ergi
- Esme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürperti
- Suçlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç Yüklemek, İtham Etmek
- Olmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin
- Çelişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütenakız
- Mutasarrıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanıma
- Doyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıka Basa
- Mukayeseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmalı
- Numaracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Aldırışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Aldırmaz, Lakayt
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Cafcaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Gösteriş, Şirret
- Hâsıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşma, Ürün, Verim, Olmuş, Ortaya Çıkmış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü