Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tutuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsetmek, Tutmak
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Müzik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı, Musiki
- Kıraathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
- Lakırtı Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Kelp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpek
- Ağrıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak
- Vasıflandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelendirme, Adlandırma
- Akılcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Kuyumcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zerger, Mücevherci
- Senkronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlı
- İlgilendiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait
- Dayanacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durak
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- Rakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselti, Kot
- Bok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- En Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asgari
- İddia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sav, Taslama, İnat
- Taşeron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci
- İtalik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğik
- Gafilce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- Dolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf, Çevre, Havali, Yöre, Civar, Ufuk
- Tahkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitme, Pekiştirme, Sağlamlaştırma
- Yuhalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Tuf Tuf Etmek
- Telek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelek
- Taşıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil, Mütehase
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Kavşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız
- Bacanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost
- Burnu Havada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli
- Öbürkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Müzevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Ara Bozucu
- Turşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorgun
- Mükâfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Prim, İkramiye
- Sunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Takdim
- İstihbar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
- Nadinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Haylaz
- İhtiyat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak
- İcraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, İşler, Uygulamalar, Faaliyet
- Güre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Dinç, Korkak, Kuvvetli, Ürkek, Erke, Enerji, Yabani
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü