Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gafilce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- Arkeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı Bilimci
- Tebessüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümseme, Gülücük
- Münfesih Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Tevakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Caba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Bundan İlave, Üstelik
- Müşavir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Bundan İlave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caba
- Kellesinden Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Matis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrik
- Selen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Haber, Ses
- Kafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Konvoy
- Azık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevale, Gıda, Kumanya, Besin, Rızık
- Gırla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alabildiğine, Pek Çok
- Deflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek
- Kudurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Sıralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizili, Düzenlenmiş, Sıralanmış
- Şenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Festival, Bayram, Cümbüş, Neşe, Sevinç, Şölen, Şetaret, Donanma, Nüfus
- Çöplük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbele
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Doymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak
- İçsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahili
- Söyleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere Etmek
- Şimdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O An, Az Sonra, Yakında, Hazır, Az Önce, Biraz Önce, Demin, Halen
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Sadelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlık
- Makrama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçete
- Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamış
- Kansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anemi
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Müfessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorumcu, Açıklamacı, Tefsirci
- Topluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Cemaat, Cemiyet, Ehil, Sosyete, Toplum, Zümre
- Yaşam Boyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müebbet
- Aynek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Kalemtıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalemyonan, Açacak
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Cennetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cennetmekân, Günahsız, İyi
- Laçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laçın
- İstirham Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek, Yalvarmak
- Omurga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel, Amudu Kari
- Deşikaçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Delgeç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü