Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muhik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Gerzek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Zekalı, Aptal
- Çevrilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Güzelhatunçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nergis Zambağı
- Özsaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, İzzetinefis
- Alem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Sancak
- Aybaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- Nesilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Kanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Kudret Hamamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıca
- Kara Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar
- Temkinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ilımlı, Ölçülü, Sakınımlı
- Büyütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Mübalağa Etmek, Bakmak
- Kaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Yargı, Kötü Olay
- Kuşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesil, Jenerasyon, Kemer, Göbek
- Eziştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartaklamak, Tepelemek
- Müsteşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcısı, Yönetken
- Redaktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Tuhaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gariplik, Acayiplik, İlginçlik, Garabet
- Geçimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafaka
- İndividüalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireyselci
- Akıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyilli
- Yer Yuvarlağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
- Reis Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- Uyduruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Asılsız
- Erketeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Sabah Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabahleyin
- Pişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Kedi
- Melahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
- Halat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Urgan
- Islak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Nemli, Yaş
- Çökme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
- Sakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kusurlu, Aksak, Çürük, Eksik, Sakat, Şikest, Yarım
- Peşkeş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Çekmek
- Namünasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Tahıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hububat, Zahire
- Gelişememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek
- Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Murdarilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omurilik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü