Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tecil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Fırfıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- Hazırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Yetişmek
- Helak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yok Olmak
- Testis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşak, Erbezi, Torba
- Şarkşinas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
- Devrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik, Süreli
- Terekküp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşme
- Hamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koç
- Dört Kaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıyığı Yeni Terleyen
- Havi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak
- Subjektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öznel
- Tıbbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksal, Sağlıkbilimsel, Hekimsel, Hekimce
- Kıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Kara, Dörtlük, Parça, Tane
- Hançerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamalamak
- Kalıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Temelli
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Miftah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Gezelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek
- İçsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Kuru
- Zamane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Dönem
- Yağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
- Sığınmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülteci
- Kilo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilogram, Geli
- Vefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Sevgi Bağlılığı, Yetme, Yetişme, Kafi Gelme
- Kotra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelkenli
- Mukaddeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
- Çanak Yalayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk
- Haricî İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Hariciye
- Müsrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan, İsrafçı, Tutumsuz, Saypacı
- Müstehzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaycı, İstihzalı
- Rahatsız Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Yedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Yedeğinde Götürmek
- Evirtim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis
- Bilhassa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hele, Her Şeyden Önce, Başta, Özellikle, En Çok, Mahsus, Alelhusus, Hususiyle
- Uysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimli, Yumuşak Başlı, İtaatli, Munis, Söze Bakan, Yumuşak, Yüzüyola
- Paydaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
- Bermutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılagelen Biçimde, Her Zaman Olduğu Gibi
- Zecren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla, Zorlayarak
- Kızamık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılca
- Bedahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellilik, Apaçıklık, Bayıklık, Birdenbirelik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü