Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taşın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyat
- Bahtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk
- Halisane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Bakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş, Fal
- Bostan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçe
- Hapishane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
- Denektaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehek Taşı, Mihenk
- Bereketlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Yasakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi
- Elverişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Müsait, Uygun, Yarar
- Ehli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlileştirme, Evcil
- Dezavantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu
- Meteor Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
- Sıkıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı
- Göz Kamaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Muhteşem, Parlak
- Meyletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Eğilmek, Yeltenmek
- İçalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe, Sakatat
- Abartılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağalı, Mübalağakâr
- Çeşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar
- Patak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Kötek
- Epilepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara
- Rahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıyan, Merhamet Eden, Acıma; Balalık, Karın, Uşaklık, Dölyatağı
- Yığınla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok
- Ekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Nan, Nanıaziz, Kazanç, İş, Ekim Yapmak, Serpmek, Savuşmak, Atlatmak, Aş, Dikmek, Yemek
- Abuk Sabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
- Raks Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynamak
- Öğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, Meslek, Mezhep, Doktrin
- Askat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecza, Bölen
- Terennüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irlama, Ötme, Şakıma
- Isınamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Siyahımsı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamsı
- Başıkabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçsız
- Bağlı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
- Sislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanmak
- Hisar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Küçük Kale, Kermen, Germen
- Tedirgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzursuz, Bezmiş, Narahat, Rahatsız, Erinçsiz
- Çarpışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak, Vuruşmak
- İhtilal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim
- Ası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiş
- Bıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü