Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Takva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahtan Sakınma, Züht
- Yad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özge, Yabancı
- Anlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeka, Akıl
- Vecd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşku
- Ece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel Kadın, Kraliçe
- Çalışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul
- Arkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Zabıtname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
- Üşenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erincek
- Bidayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlama, Başlangıç
- Gerçekleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Tutmak, Tahakkuk Etmek
- Ondalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşar, Aşari
- Deklarasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirme, Duyurma, İlan Etme
- Mazeret Kâğıdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezkere
- Meneşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hare
- Ecinni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin
- Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
- Serazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Hür
- Bomboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamtakır
- Sebil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Hayır
- Şartlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullaşmak
- Sulh Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşmak
- Harmoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Düzen, Uyum
- Sadedil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Fehva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Deyim, Kavram, Terim
- Prömiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açılış, İlk Gösteri, İlk Sunum
- Sakitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Hikmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgelik, Felsefe
- İhtiyatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
- Küpe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırga
- Şifalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltıcı
- Zihinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
- Çenebaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal
- Onarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak
- Müntehap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Duygulanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Kabarma
- Demirî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Oylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sese Koymak
- Artı Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anot, Pozitif Elektrot
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü