Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Bağlı; Doğal, Saf, Katıksız; Elbette, Pek Açıktır Ki, Kuşkusuz
- Cuma Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perşembe
- Saadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk, Mut, Ongunluk
- Doğma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit
- Tarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol
- Mukavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Sanatkârca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatkârane
- Kıvrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atik, Derli Toplu, Aceleci, Canlı, Güzel, Şık, Yakışıklı, Hareketli, Becerikli
- Rejim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
- Koşuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Gezici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyyar, Gezgin
- Evinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Kof
- İncir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş
- Taksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüt
- Bilgicilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safsata, Sofizm, Safsatacılık
- Naaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceset, Cenaze
- Sebze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zerzevat, Yeşillik, Göveri
- Medeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültürel, Uygar
- Öğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez
- Edepli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmalı, Utlu, Faziletli, İnce, Nazik, Uslu
- Sıkıntılar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Karamsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Üzgün, Bedbin, Olumsuz, Meyus, Pesimist
- İmaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi
- Lahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Koytak
- Tahteşşuur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şuuraltı, Bilinçaltı
- Güçbeğenir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
- Safderun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Adese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Dobra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İyi
- İrsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtımsal
- Yabanketeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytansaçı
- Kesilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Yorulmak, Bitkinleşmek, Makaslanmak, Kapatılmak, Beğenmek, Benzemek, Dönmek, Durmak, Ekşimek
- Karmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çengel, Kanca, Karıştırmak, Olta
- Uçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
- Teknik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Yordam, Yöntem, Uygulayım
- Sevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Götürmek, İtmek, Sürüklemek
- Veba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolera
- Viranelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Anlaşılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Galiba, Mahsus, Muhtemelen
- Boşalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhihal Etmek, Deşarj Olmak
- Obaştanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahur
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü