Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sıskalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak
- Bel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret
- Sarıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İnek
- Mitoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim
- İşlemez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- İstisna Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Tıntın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Bomboş, Boş, Cahil
- Topuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökçe
- Görklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel
- İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Emmek, Kullanmak
- Geçiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Savuşturmak, Atlatmak
- Tekniker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teknikçi
- Söz Gelişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Örneğin, Söz Gelimi, Temsil
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- Varlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin
- Şanssız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Karı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Refika, Aile, Avrat, Bayan, Eş, Familya, Harem, Hayat Yoldaşı, İhtiyar, Kadın, Yaşlı, Zevce
- Ulviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yücelik
- Sada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses
- Sağman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Uzmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Marifet
- Şirket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklık
- Çizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Davranış, Tutum
- Hortum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burağan
- Şantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
- Mükellefiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük
- Örtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
- Ana Yarısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyze
- Söküotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşancılotu
- Eksantrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksı, Aykırı, Dışözdekli
- Gerekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım Olmak, İcap Etmek
- Nezaketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
- Koşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- İkiyüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürai, Riyakâr
- Cildiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri Hastalıkları, Dermatoloji
- Frijider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzdolabı
- Saklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyakkuz
- Kaçış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Değişmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin
- Lök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Battal; Macun, Lökün
- Arık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü