Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Seyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyüş, Gidiş, İzleme, Temaşa, Piknik, Bakma, Eğlendirici
- Olguculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitivizm
- Sismolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprembilimci
- İlköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğrenim, İptidai Tahsil
- Afal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Dağınık, Aptal, Sersem,
- Ultraviyole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morötesi
- Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
- Koruyuculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye
- Tahrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirme
- Hatırşinas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, Hatır Sayan
- Havuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maslak
- Yanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata Etmek, Kusur Etmek, Aldanmak, Atlamak, Sürçmek, Hataya Düşmek
- Gürz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topuz
- Kalpsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhametsizlik
- İfşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açığa Vurmak, Açıklamak, Dökmek
- Yayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyerek, Ayakla, Bilgisiz, Naşir, Piyade, Yaya
- Kayınbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
- Kabahatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz
- Hülya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Hayal
- Tedbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlem, Evirgenlik
- Paramparça Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırılmak
- Klarnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gırnata
- Heves Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatmak, Yeltenmek
- Susak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak, Susamış
- Hürmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Muhterem, Sayın
- Nüfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Sinme, Fer, Kuvvet, (İçine) Geçme, Sözü Geçme, Erk, Güç
- Devretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Dolaşmak, Dönmek, Tahvil Vermek
- Sersemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
- Şirniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatlı
- Yarılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Müzekker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eril
- Dakikasında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Acil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Süratli, İvedili, Hızlı, İvedi, Evgin, Müstacel, Gecikmez, Geciktirilemez, Ertelenemez
- Yüzey Şekilleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Takdim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunma, Sunuş, Tanıtma, Öneltme, Önceleme
- Karşılıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevapsız, Yanıtsız, Bedelsiz, Bedava, Fahri
- Biçem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üslup
- Butlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık
- Teftiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetim, Murakabe, Denetleme, Bakı
- Nezih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Ahlaklı
- Verimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü