Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz Etmek, Yollamak, Göndermek, Takdim Etmek, Tanıtmak, Çıkarmak, Tutmak
- Analitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümsel
- Kasınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kramp
- Gevezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Yalın Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Üstünkörü
- İtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtelemek, Sevk Etmek, Sürüklemek
- Gevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevher
- Vatandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
- Gemilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersane
- Müderris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen, Profesör
- Etki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
- Mesuliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumlu
- Acer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Taze
- Caduger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadı
- Mahfil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplantı Yeri, Dernek, Çevre
- Tevahhuş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
- Sağ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Yargılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakeme Etmek
- Sosyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai, Toplumsal
- Alışveriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
- Yadsımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr Etmek, Tanımamak
- Gevrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- Dışderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ektoderm
- Zebunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
- Kurumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağrur
- Bari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Sabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen, Eski, Evvelki, Kabakki, Önceki
- Gazaplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Meftun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Gönül Ermiş, Vurulmuş
- Uzman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassıs, Bilirkişi, Kompetan, Eksper, Mahir
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Lezzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tat, Tadım, Haz, Tat, Zevk
- Garet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- Deneme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübe, Test, Deneyim, Sınama
- Muhabbet Tellalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Bağdaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşmak, Anlaşmak, Uyuşmak, Uymak
- Dönemeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım, Viraj
- Makbuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alındı, Fiş, Kabız, Alıt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü