Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ske ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Salacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneşir, Tabut
- Komşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitişik, Mücavir
- Vazifeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli
- Deli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Divane, Kaçık, Kuluduk, Mecnun, Düşkün, Coşkun, Azgın
- İnkıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Siyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara
- Dengeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazene
- Tedirginlik Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Gayritabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Sapık
- Rafineri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtımlık
- Bütün Bütüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
- Tepke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilimünakis
- Kahvedanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- Tahrip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Yıkmak
- Gün Doğusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- İltifat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenme, Hoş Söz, Tatlı Davranma, İlgilenme, Rağbet Etme
- Çalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
- Çevirgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Yıldıramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak
- Sarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Taş, Stalaktit
- Kânunuevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Şiddetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak, Yükselmek
- Tembellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
- Sürüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymak
- İşletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar Etmek, Kullanmak
- Endamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Kısa
- Lütufkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Terbiyelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Keskin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Kırıcı, Kuvvetli, Sert, Zampara
- Uğraştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
- Teşrinisani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasım
- Dolunay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedir
- Mizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Terazi, Sağlama
- Küçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Mini, Balaca, Mikro, Değersiz, Önemsiz, Bayağı, Enik, Ivır Zıvır
- Nısfınnehar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğlen
- Yansıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, İletmek
- Agora kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan
- İcraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, İşler, Uygulamalar, Faaliyet
- Hacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü