Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş
- Dipçik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundak
- Tabankeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekecek
- Mahlas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme Ad, Tahallüs
- Firak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılış
- Süratlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak
- Yıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
- Avantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Kazanım, Yarar, Kazanç, Kar
- Ustalıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu
- Ervah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhlar
- Kılınış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluş, Vuku
- Rekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
- Nihai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuncu, Sonsal
- Lütuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Yardım, İhsan, İnayet, Nimet, Atıfet
- Muğber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün
- Ülker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreyya
- Maral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ren Geyiği, Dişi Geyik
- Atlas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saten, Haritalar Kitabı
- Halef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Çırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Kanun Maddesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Fıkra
- Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- İmtizaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Uyuşmak
- Likit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit, Sıvı, Akışkan
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Dalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
- Haşarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaramaz, Nadinç, Ele Avuca Sığmaz, Huysuz, Azgın
- Sargaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korse
- Burs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenimlik, Tekaüt
- Akamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlık, Sonuçsuzluk, Başarısızlık
- Yaraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakışmak, Gitmek, Uymak
- Avunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Oymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşiret, Deşmek, Kazmak, Tayfa, Yemek, Kabile, Hakketmek
- Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Sağlam, Sakin
- İri Un kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrmik
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyunuk, Üryan, Örtüsüz, Cıbıl, Açık, Dal, İskelet, Kuru, Sivil, Yalın
- Kayınbirader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayın
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Çobanyastığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papatya
- Ağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Gaga, Kavşak, Kenar, Uç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü