Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Santra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortayuvarlak, Orta, Merkez
- Kırıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsızlık
- Albalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Kıstak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Efemine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Suyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filigran; Ark
- Siyasetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasi
- Vesair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer
- Tatbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliye, Pratik, Yerine Getirme, Kullanma, Karşılaştırma, Uygulama
- Butik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyimevi
- Paramparça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hurdahaş, Parça Parça
- Okutman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muallim
- Hasır Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Bal Özü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nektar
- Cidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Zar, Çeper
- Havil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku
- Düzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seviye
- Müteakip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl, Ardı Sıra, Arkadan Gelen, Ardı Sıra Gelen
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Çıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Görünmek, Artmak, Atlamak, Bitmek, Bulaşmak, Bulunmak, Büyümek, Eksilmek, Erişmek, Gelmek, Gitmek, Görmek, Kazanmak, Kopmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Peyda Olmak, Sızmak, Taşınmak, Unutmak, Varmak, Vurmak, Yok Olmak, Yükselmek, Yürümek
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Çetince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetin
- Kalabalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham, Kargaşa, Ordu
- Abone Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümlenmek, Dadanmak
- Kuşatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
- Dokunuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Konservatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
- Yurtlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskan Etmek
- Sen Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
- Müşahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Şakramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Vefasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayırsız
- Mazot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Sorunlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Problemli
- Gençler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoluk Çocuk
- Yansıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekopraksi
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Arz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak
- Zayi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Yitirmek
- Misket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Bilye
- Teksir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü