Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Saik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtki, Sebep, Neden, Güdü
- Pansiyoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınıcı
- Azmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
- Olasılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimal
- Soy Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Panik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Ürkü
- Karacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade Asker, Kara Çalan, Müfteri
- Dış Alım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
- Yüksek Sosyete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet
- Düğümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Derun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
- Baş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa, Ser, Başlangıç, Çıban, Esas, Kelle, Saksı, Temel
- Soğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıklık, Kanaatkarlık
- Söyleyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Telaffuz
- Bası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tab
- Şahsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Kişisel, Kişilik
- Daha Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
- Şeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Yürekli
- Ergen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Güzellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Yumuşaklık
- Cezbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Etmek, Göz Almak, Çekmek, Bağlamak, Etkilemek
- Otoriter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkeci
- Büyük Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
- Yakışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenasüp
- Tamuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Kakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtmek, Vurmak, Batırmak
- Ateşlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Kıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar
- Dolandırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkağıtçı
- Alıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera
- Telfin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takoz
- Barbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, Uygarlaşmamış, Kaba, Kırıcı, Acımasız
- Kağşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Oynamak, Zayıflamak
- Âbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşevi, Gök, Mavi
- Politik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal, Siyasi
- Razılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit
- Fulya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nergis, Zerrin
- İrileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahame
- Eskiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Evveller, Geçmişte
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü