Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fulya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nergis, Zerrin
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- Cilalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatmak, Övmek
- Nifak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, Ara Bozuculuk, Ayırga, Ara Açıklığı, Karıştırıcılık, İkiyüzlülük
- Menetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Yasaklamak
- Anneanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Büyükanne
- Özgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Veteriner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baytar
- Duygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas
- İzinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun
- Varlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin
- Bayrılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıdem
- Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- Orospu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe, Mal
- Sonraları kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilahare
- Hafifletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
- Yarışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarışma
- Arızi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelip Geçici, Eğreti, Dıştan Gelen, Sonradan Olan
- Zapturapt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuturgu, Durtut
- Kadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Ezelî, Aşnı, Bayrı, Çoktan Ki
- Sarsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Silkelemek, Silkmek
- Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
- Bezirgân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüccar, Tecimen
- Parlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cila, Fer, Şaşaa
- Pike Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
- Eklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binmek, Gelmek
- Gülmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizah
- Harbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Okulu
- Yakinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Yakından, Gerçekten, Yakşıca
- Güveyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat
- Anemometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelölçer, Akışölçer
- Memul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Ummak
- Tomar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Rulo, Top, Topa, Yığın
- Diretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnat
- Cehennem Azabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet
- Aklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraat
- Esnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elastiki
- İfratçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfrit
- Baç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haraç
- Bellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çapalamak, Öğrenmek, Sanmak
- Sosyete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Topluluk, Toplum, Zadegân
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü