Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ricat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerileme, Çekilme, Geri Kaçma
- Adak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezir
- Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
- Kötürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Sıvı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayi, Likit
- Çuğullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
- Avantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Kazanım, Yarar, Kazanç, Kar
- Refik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Koca, Zevç
- Karıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Es kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl; Duygu; Esenlik
- Takdis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsamak
- Hayırsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımsever, Hayırsever, İyilikçi
- Cibin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karasinek, Sinek
- Büzdürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büzmek
- Tanış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Bildik, Tanıdık
- Abıhayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bengi Su, Dirim Suyu
- Eprimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
- Sermedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bengi, Sonsuz
- Gülmeceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
- Ufacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minicik, Küçücük
- Hodkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
- Hava Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
- İcraiye Komitesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
- Efor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emek, Çaba, Güç
- Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- Yazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Tedirgin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Sarmak, Yemek
- Müfret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Bireysel, Teklik
- Zeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımar
- Bakarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Sevimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antipatik, İtici
- Rezerve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtımlı
- İtap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Medüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizanası
- Klon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
- Vukuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
- Sömestr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
- İnce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Kibar, Nazik, Edepli, Narin, Nüktedan, Yufka, Zarif, Zayıf
- Ümitsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Yeis
- Kararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Azimli, Ölçülü
- Yağdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağlık, Dalkavuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü