Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pisik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Kedi
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Valilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vilayet, İl, İlteberlik
- İvinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Sürat, Çabukluk
- Korkutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkulu
- Çıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lamba
- Mükedder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Üzgün
- Tazyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basınç, Baskı, Zorlama, Sıkıntı Verme, Sıkıştırma
- Fırtınalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Ahvalruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Ritmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Tartımlı
- Zuhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünme, Ortaya Çıkma, Belirme
- Buruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Diş Kamaştırıcı, Tosun, Fazla Kekre, Tadı Kekre Olan
- Diyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Memleket, Dünya, İklim, Yurt
- Direktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici, Yönetmen, Müdür
- İhtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlılık, Güçsüzlük, Zayıflık
- Yurt Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El
- Monist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekçi
- Pes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeter, Teslim
- Yığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Küme, Kitle, Sel, Tepe, Toplu, Birçok
- Teselli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuntu
- Recim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlama, Taşa Tutma
- Rehinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Bedihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bayık, Besbelli, Apaçık
- Kılınış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluş, Vuku
- Akıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyilli
- Rötuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Gıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdan
- Başıkabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçsız
- Yoğalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Telef Olmak
- Sin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş
- Kedersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acısız, Tasasız
- Kazıbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkeoloji
- İstihfaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
- Elmastıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmas
- Çakıl Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
- Kurumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağrur
- Teşebbüskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Abırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Ardıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
- Merkez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü