Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Onma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İflah, Şifa
- Cedit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Kayınpeder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
- Aniden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birden, Birdenbire
- Kademli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Duyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassasiyet
- Paspas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaksilen, Silecek
- Kimyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyasal
- Kışkırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
- Tadat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak
- Veladet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum, Doğma, Doğuş
- Evvel Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Tecavüzkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan
- Tuzak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Ağ, Al, Komplo, Tele, Düzen
- İştigal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek, Uğraşmak
- Küreken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Berkitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
- Tuf Tuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuhalamak
- Seçmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhayyer
- Kökleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüs
- Derviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara
- Dun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağı, Aşağılık
- Alın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
- Sümsük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk, Uyuşuk, Miskin, Miskince Aptal
- Layık Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Şehla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Şaşı
- Eda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal, Davranış, Hava, İşve, Naz, Şive, Tavır, Verme, Ödeme
- Fısırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Şanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namlı, Şöhretli, Büyük, Tanınmış, Ulu, Ünlü, Yüce
- Terennüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irlama, Ötme, Şakıma
- Zemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü
- Moren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
- Harap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
- Üşüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Toplanmak, Yığışmak
- Tabiilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğallık
- Oldubitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
- Cıvık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulu, Gevşek
- Aba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlük, Palto, Abla, Anne
- Düğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirinç
- Neşelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keyiflenmek
- Payidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalımlı, Ölümsüz, Bengi, Kalıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü