Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Evvel Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Savuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Geçiştirmek, Savmak, Atlatmak
- Himmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Hamaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Kahramanlık, Cesaret
- Hizmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstahdem
- Olur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza, Muvafakat, Evet, Olabilir, Tamam, Yakşı
- Anma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yâd
- Gönderilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Batış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Sınav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan
- Sekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki
- Tartışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa
- Dermansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
- Evcilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak
- Karayandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devedikeni
- Bulunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adres
- Devşirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Toplamak
- Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dün, Evvel, Geri, Mazi
- Müşekkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, İri
- İlbiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salyangoz, Sümüklü Böcek
- Anlamdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Müteradif, Sinonim
- İnikâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
- Dallı Budaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Meyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Orta
- Bakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özen, Hizmet
- Acılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Sançmak, Zehirlemek
- Ambargo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleyim, Yasal Yasak
- Yepyeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
- Niçe Niçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçar
- Takatuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
- İlistir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç
- Mesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışma, Emek, İş
- Mengene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç, Sıkmaç
- Varsaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Saymak, Tutmak
- Kursak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz
- Levye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanırtmaç
- Laflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek
- İş Adamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sudager, Tacir
- Başkaldıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serkeş
- Göçebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhacir, Göçer
- Nakil Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü