Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nikbin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Fak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapan, Tuzak
- Sebzevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
- Derrace kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
- Tahayyül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşleme, İmgeleme, Hayal Etme, Kılıklama
- Yakalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaka
- Sualtı Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Kolonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
- Pekiyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
- Kayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Fırlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Savurmak
- Ayraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parantez
- Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Marifet
- Patika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keçiyolu, Çığır
- Fasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devre, Dönem, Kısım, Koğ
- Havut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deve Semeri
- Garantör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenceci
- Abit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahit
- Revaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik
- Tıpkıçekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotokopi
- Kepenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane
- Taşaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Sessizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût
- Hanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
- Merasimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sade, Yalın
- Naçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
- Yenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağlup, Aşınmış
- Tekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Teklik
- Evveli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Esrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaşyolmak; Vecde Gelmek; Mest Olmak, Sarhoş Olmak
- Özür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
- Gökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavi, Semavi, Latif Gökçek
- Raks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dans; Salınım
- Sihirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülü
- Kondu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecekondu
- Üstüne Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak
- Leşker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asker, Ordu
- Teavün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımlaşma
- Mesture kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
- Mazarrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü