Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Marifet
- Yanlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepine, Eğrisine, Köndelen, Yanlamasına
- Akit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıt, Mukavele, Sözleşme, Kontrat, Nikâh
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Direniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Koyma, Dayanma, Mukavemet
- Cihanşümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel
- Memleket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, El, Şehir, Ülke, Yurt, İl
- Popülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüfus, Varlık
- Düzelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Güllelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurşunlamak, Vurmak
- Meraklanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecessis
- Nasıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atama
- Mahariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider
- Kargo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Fesih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma
- Çırpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek
- Nida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı; Haykırış; Ünlem
- İçtimai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal, Sosyal
- Tufan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayfun, Selli Yağmur
- Oyçokluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekseriyet
- Otalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehirlemek
- Buldozer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoldüzer
- İmanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançlı, Mümin
- Bilcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Kamu
- Ocaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baca, Mutfak, Ocak
- Şakayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik
- İmha Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Kök Salmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Ultraviyole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morötesi
- İrticacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici
- Teftiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetim, Murakabe, Denetleme, Bakı
- Saye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Yardım
- Udi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utçu
- Bastırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğmak, Dikmek, Durdurmak, Gidermek, Gömmek, Kaplamak, Yenmek, Yırtmak
- Tunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bronz
- Pervaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parvaz, Çerçeve, Uçuş
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Siperlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siper
- Döl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Evlat, Nesil, Tohum, Yavru, Zürriyet
- Kızoğlankız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü