Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nezretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamak
- İmar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abadanlık, Abatlık, Bayındır, Bayındırlık
- Nodül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğümcük, Yumrucuk
- Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- İğdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktalanmış
- Ufak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Mikro
- Kısınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmsak Etmek
- Bizzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kendi, Kendisi, Şahsen
- Rağmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamazdan
- Muğber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün
- Düdük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaval
- Çeşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Kalem, Nev, Soy, Tür, Türlü, Bölüm
- Aile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bark, Kodak, Odbaşı, Eş, Ev, Familya, Karı, Ocak, Sülale
- Teberru Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
- İzolatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Bilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cahil
- Mecelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitap
- Doğu Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
- Seslendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- Yapmacıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi
- Hadden Artık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Kalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Kalmış, Noksan
- Üçbucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçgen
- İcbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlama
- İletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çattırmak, Getirmek, Götürmek, Nakletmek, Vermek, Ulaştırmak
- Leşker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asker, Ordu
- Projektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak
- Namünasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Bölük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Kısım, Hane, Hizip, Kısım
- Porsumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Gece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam, Geceleyin, Tün, Şeb
- Mücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza
- Karışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
- Sada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses
- Goygoyculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilencilik, Şakşakçılık
- Obstrüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önleme, Engelleme
- Ayaklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Kalkışma, Başkaldırı
- Meftuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkunluk
- Kompleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Karmaşık, Mürekkep, Karmaşa
- Yetinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare, İktifa, Kanaat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü