Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmiş
- Moskof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Imızganmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- Kılavuz Kaptan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz
- Format kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boyut
- Elverişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namüsait
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Kehanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhinlik
- Kodaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük
- Muhalif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Karşı, Karşıt, Yanaz
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Sesucaltan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoparlör
- Çağırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Bağırmak, Haykırmak, Davet Etmek, Okumak, Çığırmak
- İşleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Tırtırkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Doğruca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Doğru
- Arkalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Lâkayt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldırışsız, İlgisiz, Aldırmaz, Umursamaz, Kayıtsız
- Üzülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessür
- Güya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanki, Sözde
- Sofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hol
- Kuşku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
- Topuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amut
- Temaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
- Kesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
- Fınkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümkürmek
- Kira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcare, İcar
- Alındı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makbuz
- Süslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezemek
- Anaforcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı
- Kıyas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırma, Mukayese, Örnekseme, Oranlama
- Telif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derleme, Uzlaştırma, (Eser) Yazma
- Peştamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Örenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabelik
- Mırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Aristokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylular, Ayrıcalıklılar
- İhdas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Çıkarma
- Abone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcü
- Kapı Zengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokmak
- Mücbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlayıcı
- Kitapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü